Siyaset dünyasından yargı kararına farklı tepkiler geldi

Milletvekillerinden siyasi parti genel başkanlarına barolar birliğinden anayasa profesörlerine kadar birçok isim karara tepki gösterdi. İşte o tepkilerden bazıları şöyle;

Gazeteci Mehmet Çek: “Yargıtay’ın AYM ihlal kararına uymama kararı doğrudur. Suç duyurusu meselesi ise milli yargıya karşı saldırıların çok büyük bir birikim oluşturması sebebiyle reaksiyoner bir tavırdır. Bir anlamda kral çıplak demektir.”

Cem Küçük: “AYM’nin eleştirilecek çok kararı var, ben de eleştirdim. Ancak yetki gaspı yapılamaz. Anayasamıza göre en yüksek mahkeme Anayasa Mahkemesi’dir. Kararları nihaidir.”

Türkiye Barolar Birliği: “Bu karar Anayasal düzene karşı açık bir başkaldırıdır”

Ankara Barosu: “Yargıtay, Türkiye Cumhuriyeti anayasasını tasfiye etti !”

Ceza Avukatı Ersan Şen: “ AYM kararına, gerekçesine ve içeriğine katılmamak, bu kararı yok sayma ve göz ardı etme hakkını ve yetkisini tanımaz. Aksi halde; yargılama ve kanun yolları dışında da yargının infazı gereken kararları tartışılabilir hale geleceği gibi, Anayasa m.138/4’e rağmen yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmesinden kaçınılması yolu açılır, hatta bu yolun kullanılması alışkanlık haline dönüşebilir.”

Fatih Portakal: “Can Atalay’a gelince her olasılıkta serbest bırakılmayacak. İnsanın aklına gelen soru şu: Yargı eliyle anayasa askıya mı alınıyor.”

Ceza avukatı Şule Nazlıoğlu Erol: ” Anayasa Mahkemesine karşı yapılan bu hamle direk ekonomiyi etkiler. Hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülkede yatırımları unutun. Ekonominin berbat olması direk iktidarı ilgilendirir. Bu hareket iktidara karşı yapılmıştır. İktidar bu konuyu araştırmalıdır.”

Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar: “Yargıtay 3.Ceza Dairesi’nin AYM kararına ‘uymama’ iradesi, hukuki değildir. AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu ise garabettir. Yargı eliyle hortlatılan bu tür hukuk dışı uygulamalar askeri vesayet dönemini hatırlatıyor, çok üzücü.”

Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk: “Yargıtay’da böyle bir karar verilebileceğine ben inanmıyorum. Bu olamaz”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: “Bunun adı darbedir. Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımayıp, üstüne hak ihlali kararı veren üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasının başka izahı olamaz. Bu karar demokrasiye ve hukuk devletine darbedir, asla kabul edilemez.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazici: “Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ: “Ortada ciddi bir devlet krizi vardır. Bu krizin çözümü için, kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında her merciin hukuka saygılı olması ve Anayasa Mahkemesi kararının esas alınması gerekmektedir.”

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş: “Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa’nın açık ve net hükmüne rağmen “AYM kararına uyulmaması” kararı alması açıkça anayasayı çiğneme girişimidir.”

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz: “Tarihimizde ilk defa Yargıtay, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Anayasa Mahkemesi’ni fiilen ortadan kaldırma girişimi olan bu karar alenen anayasal bir suçtur, anayasal düzene karşı darbe girişimidir.”

Hukukçu Gönenç Gürkaynak:” Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu kararının Anayasa Mahkemesini tatil etmeye yönelik sonuçlarını umursamama lüksüne sahipse, bunun bedelini, hukukun üstünlüğüne saygı beklentisi olan, bir hukuk devletinde yaşama arzusu olan tüm toplum öder.”

KARARIN GEREKÇELERİ ARASINDA FETÖ VE PKK AYRINTISI

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, gezi davasından mahkûm olduktan sonra milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi’nin hakkında ihlal kararı verdiği Avukat Can Atalay kararında hak ihlali veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında yaptığı suç duyurusu gündeme bomba gibi düştü. Kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirten Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin suç duyurusunda bulunmasının gerekçeleri arasında Anayasa Mahkemesi’nin seçimden önce soruşturması başlayan ve kırmızı bültenle aranan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, PKK yöneticilerinden Murat Karayılan gibi isimlerin aday yapılması durumunda henüz haklarında hüküm verilmemesi nedeniyle milletvekili seçilip dokunulmazlık kazanabileceklerini savunduğu da yer aldı.

patronlardunyasi.com